Galata kulesinde İstanbul’u seyrediyorum;
Bir deniz akıyor gözlerime masmavi
Süleymaniye’de ikindi vakti bir nida yükselir
Güvercinler kanatlanır ezan sesiyle
Boğazda bir vapurun düdük sesi
Martıların dilinde bir sevda türküsü
Ayasofya, Sultanahmet’e gülümsüyor
Bir tarih canlanıyor Topkapı sarayında
Eminönü insan tufanında.
Karaköy yokuşunda seyyar satıcıların bağrışları
Birkaç yabancı kimse çıkıyor İstiklal’e
Bir anne yavrusunun ellinden tutar
Bir kuş uçar üstümüzden siyah beyaz
Bir bulut kararır uzaklıkta.
Bir gemi yaklaşıyor Kadıköy iskelesine
Bir insan kalabalığı kaçarcasına iniyor vapurdan
Galata köprüsünde bir tramvay geçiyor
Olta atan balıkçıların arasında.
Eyüp sultan uzakta yalnız kalıyor
Haliç durağında bir belediye otobüsü yolcu alıyor
Sirkeci garında bir şimendiferin dumanı yükseliyor
Bir çocuk gülümsüyor yanı başımda
Bir âşık sevgilisine sarılıyor.
Yaşar Ümit’in oğlu Vedat intihar ediyor
Bir şiir düşüyor yükseklikten
Ellerimde mısralar parçalanıyor
Yüreğim acıyor
Bakakalıyorum yerimde
Bir yabancı omzuma dokunuyor
Geçmek için müsaade istiyor
Kusura bakma dalmışım diyorum
Nezaketle gülümsüyor bilmediğim bir dilde.
Evin teres katında bir genç sigarasını yudumluyor
Bir adam, bir adama bağırıyor
Bir yerde bir silah patlıyor
Kim bilir kimi vurmuş
Bir çocuk annesine ağlıyor.
Mavi bir düş sarar beni
Aşka bir şiir bestelenir
Bir dize yetim kalır
Büyülendikçe büyülenir bu şehir gözümde
Bir vapur kalkıyor Üsküdar iskelesinde
Günün en güzel saatinde
İstanbul’u seyrediyorum
Galata kulesinde.
HAŞEMOĞLU KUDBETTİN ÇELİK
gamze özçelik - 2011-03-02 15:03:49burada yok yok
Adınız/Soyadınız *
E-mail adresiniz
Yorum Detayı *